top of page

Carl Czerny Hayatı ve Öğretmenliği

2 Eyl 2024

3 dakikalık okuma

2

22

0

Carl Czerny 21 Şubat 1791 tarihinde Viyana’da doğmuştur. Ailesi Bohemya’lıdır. Babasının Avusturya ordusundaki hizmetinden sonra ailesi 1785 yılında Viyana’ya yerleşmiştir. Czerny’nin “Pratik ve Teorik Bestecilik Okulu Op.600” metodunun giriş kısmında hayattı ile ilgili editörlerce aktarılan bilgilere göre burada piyano öğretmenliği yapan babası Czerny’ye ilk piyano eğitimini bizzat kendisi vermiştir (Czerny, 1848).


Babası Czerny’nin piyano eğitimine büyük katkılar sağlamış, virtüözlüğünden çok, yeni eserleri sürekli çalıştırarak görme okuma yeteneğini geliştirmek ve böylece müzisyenliğinin daha üst bir noktaya ulaşabilmesi için çabalamıştır (Ahmetoğlu 2010). O dönemde babası Czerny’ye Bach, Mozart, Clementi gibi bestecilerin eserlerini büyük bir titizlikle çalıştırdı ve evlerine sık sık ziyarete gelen Gelinek, Kozeluch, Wanhall gibi dönemin ünlü piyanistlerine maruz kaldığı için iyi müziği sürekli işitme avantajına sahipti, dolayısıyla Czerny’nin piyano ve müzik sanatına olan duyarlılığı hızla kendini gösterdi (Czerny, 1848).


Czerny henüz 10 yaşındayken Beethoven ilk eserlerini ortaya çıkarmaya başlamıştı ve yine o dönemde Beethoven ile bizzat tanışma fırsatını yakaladı. Carl Czerny’nin “School of Practical Composition” adlı çalışmasında aktardığına göre Beethoven’ın yeni eserlerini ona çaldı ve kendisi üzerinde o kadar olumlu bir izlenim bıraktı ki, Beethoven hemen gönüllü olarak onu çalıştırmayı teklif etti. Daha sonra bu yakınlıkları olgunlaştı ve büyük bir dostluğa dönüştü (Czerny, 1848).


Poyrazoğlu’nun 2007’de yaptığı bir çalışmada aktardığına göre piyano dersi verme konusunda pek istekli olmayan Beethoven sadece üstün yetenekli çocuklarla ilgilenirdi. Yine aynı çalışmada Beethoven’ın Czeny ile ilgili kullandığı şu ifadeler dikkat çekicidir;

“Çocuğun yeteneği var, ona ben kendim ders vereceğim ve onu öğrencim olarak kabul edeceğim. Onu bana haftada birkaç kez yollayınız fakat öncelikle Carl Philipp Emmanuel Bach’ın “Piyano çalmanın hakiki sanatı” (The True Art of Piano Playing) adlı kitabından bir kopya edinmesini sağlayınız çünkü buraya bir sonraki gelişinde yanında o kitabı getirecek.” (Czerny, 1842’den aktaran Poyrazoğlu, 2007).


Beethoven’ın Czerny ile ilgili söyledikleri ve onunla haftada birkaç kez çalışmak istemesi Beethoven’ın gözünde Czerny’nin yetenekli olduğunun açık bir kanıtıdır. Beethoven’ın Czerny’ye olan güven ve samimiyetinin pek çok kanıtı arasında evlat edindiği yeğeni Carl’ın piyano eğitimini ona emanet etmesi de gösterilebilir. Ayrıca eserlerinin notasyonu ve enstrumantasyonu konusunda da Czerny’den oldukça faydalanmıştır (Czerny, 1848).

Carl Czerny çok iyi bir piyanist olsa da uzmanlık olarak konser piyanistliği üzerine yoğunlaşmamıştır. Uzmanlık anlamında on beş yaşından itibaren piyano öğretmeni olarak ün salmış, kariyeri boyunca yüzlerce etüt bestelemiş ve piyano ile ilgili pedagojik çalışmalarda bulunmuştur. 1810 yılında Viyana'da tanıştığı Clementi ile çalışmaya başlamış ve onun öğretim yöntemlerinden oldukça etkilenmiştir. Bunun en açık örneği Clementi’nin daha önce yapmış olduğu “Gradus ad Parnassum” isimli çalışmasına ithafen kendisinin de Op.822 metodunu "Nouveau Gradus ad Parnassum Op.822" (Parnassuma Giden Yeni Adımlar) ismiyle yayımlamış olmasıdır.


Czerny kendi deneyim ve tecrübelerine dayanarak bir çalışma sistemi geliştirmiş ve kolaydan zora piyano için her türlü teknik problemi içeren etütler bestelemiştir. Ancak o, bunlara körü körüne bağlı tutucu bir eğitmen değildi. Bununla ilgili olarak Poyrazoğlu’ nun 2007 yılında yaptığı çalışmada aktardığına göre Czerny kendi pedagojik yaklaşımını Op.500 etüt kitabında şu şekilde açıklamaktadır;


“Öğrenciye eski kafalı, zekâdan uzak, zevksiz, çok zor ve aynı zamanda sorunlu olarak gözüken besteleri çalıştırarak işkence etmekle hiçbir şey kazanamayız. Her öğrenci tüm dersleri istekli ve tatmin olmuş bir şekilde geçirirse çok daha fazla ilerleme kaydedebilir. Günümüzde yayınlanmış olan sayısız egzersizler ve çalışmaların pratik yapılması her ne kadar faydalı olsa da, öğretmen öğrencilerini bunlarla boğmamalıdır. Şu unutulmamalıdır ki her müzik yapıtı kendi içinde bir egzersizdir ve çoğu zaman yapılan herhangi bir çalışmadan daha iyi bir egzersiz niteliği taşımaktadır. Zira bu, bütünlüğü olan bir bestedir. Teknik çalışmalar melodik pasajlarla birleşmiş ve karışmış durumdadır. Bu nedenledir ki öğrenci, bu tip bir eseri kuru ve sıkıcı görünen diğer çalışmalara nazaran kesinlikle daha istekli çalışacaktır."


Yukarıdaki açıklamalardan da anlaşılacağı üzere Czerny’nin pedagojik yaklaşım anlayışına göre öğrencinin motivasyonu ön plandadır.


Czerny yaşamının büyük kısmında piyano dersi vererek, beste yaparak piyano eğitimine ve tekniğine büyük katkılar sağlamış, bu yüzden "piyano tekniğinin babası" olarak anılmıştır. Ders verdiği öğrenciler arasında Franz Liszt, Theodor Dohler, Theodor Kullak, Sigismund Thalberg, Stephen Heller ve Theodor Leschetizky gibi ünlü besteci ve virtüözler vardır. 1819 yılında Franz Liszt (1811-1886) ile tanışmış ve onun hayatı boyunca tek öğretmeni olmuştur. Liszt, Paris resitallerinin çoğunda Czerny’nin müziğini tanıtarak öğretmeninin ona olan güveninin karşılığını vermeye çalışmıştır (Ahmetoğlu, 2020). Ayrıca 1852'de ikinci defa düzenlemiş olduğu “Études d'exécution transcendante " adlı etüt kitabını Czerny' ye ithaf etmiştir.


Czerny hayatı boyunca hiç evlenmemiştir. Bilindiği kadarıyla yakın bir akrabası da yoktur. 1850 yılında tüm mal varlığını Viyana Konservatuarına bırakmıştır. İlerleyen yıllarda iyice yorgun düşmüş ve 66 yaşında 15 Temmuz 1857 yılında Viyana'da ölmüştür.

2 Eyl 2024

3 dakikalık okuma

2

22

0

Yorumlar

Share Your ThoughtsBe the first to write a comment.
bottom of page